derken
Dil: Türkçe
-
[zarf]
Dendiği hâlde
- Bitti bitiyor derken hâlâ bitmeyen havaalanı.
-
[zarf]
Tam o sırada
- Derken yağmur iyice bastırmış, gök gürlemeye, şimşekler çakmaya başlamıştı.
-
[zarf]
... diye düşünürken
- Akşamdan önce varacağız derken ancak gece yarısı varabildik.
-
[zarf]
Hemen sonrasında
- Önce maddi kısıtlamalar yüzünden deneyler durdurulmuş, derken pek çok kişi işten çıkarılmıştı.