ders
Dil: Arapça ders
-
[isim, mecaz]
Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
- Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu.
-
[isim, mecaz]
Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre
- Dersin bitmesine beş dakika var.
-
[isim, mecaz]
Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
- Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu.
-
[isim, mecaz]
Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz
- En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz?