devrilmek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Devirme işi yapılmak
- Üst parçası devrilmiş minarelerin başında, leyleklerin geniş kenarlı yuvaları görünüyor.
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Başka bir şeye dönmek, değişmek
- Belli belirsiz uzamaya başlamış gölgelerle, ikindiye devrilen günün dakika dakika tadını çıkarmak...
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Yok edilmek, ortadan kaldırılmak
- Bir düzine kadarı, aman dilemeye bile vakit bulamadan devrildi.