didiklemek
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, mecaz]
Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak
- Kuş, sanki öfkesini alamamış gibi gagasıyla yılanı didikliyor sanılırdı.
-
[-i, mecaz, mecaz]
Bir yerin veya bir şeyin içindeki eşyayı karıştırarak aramak, araştırmak
- Manzumenin yazılı olduğu kâğıdı bulmak için bütün ceplerimi on parmağımla didikledim.
- [-i, mecaz, mecaz] Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak
- [-i, mecaz, mecaz] Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak