didişmek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz]
El veya sözle birbirini hırpalamak
- Anlaşmazlıktan, didişmekten, küçümsemekten, düşman olmaktan hoşlanmadıklarına inanıyordu.
-
[nesnesiz, mecaz]
Geçimini sağlamak amacıyla güç şartlarda çalışmak, uğraşmak
- Bir lokma kuru ekmek için sabahtan akşama kadar didişen zavallıların hâlini meraklı bir roman gibi dinliyor.