dip
Dil: Türkçe
-
[isim]
Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü; derin
- Denizin dibinde oltanın ucu, etrafında izmaritler oynaşıyor.
-
[isim]
taban (I)
- Tencerenin dibi.
-
[isim]
Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı
- Erkeklerin hepsi duvar dibindeydiler şimdi.
-
[isim]
Kapalı bir yerin kapıya göre en uzak bölümü
- Karagöz perdesinin karşısına dizilmiş koltuklardan en diptekine oturdu.
-
[isim]
kıç
- Hepsi de tavuğun dibinden sabah sabah çıkmış, taptazedir.