dışarı
Dil: Türkçe
-
[isim, zarf]
Dış çevre, dış yer, içeri karşıtı
- Dışarıda karlar erimeye başlamış.
-
[isim, zarf]
Kişinin konutundan ayrı olan yer
- Dışarıda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmışlardı.
-
[isim, zarf]
yurt dışı
- Dışarıyla iyi geçiniyorduk, Yunanlılarla az kalsın birleşecek kadar sıkı fıkı idik.
-
[isim, zarf]
Dışa, dış çevreye
- Artık komutanlardan başka hiç kimse dışarı çıkmazdı.