doğrulmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, -e, mecaz]
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek
- Sırtı dönük orta yaşlı adam doğruldu.
-
[nesnesiz, -e, mecaz]
Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek; kalkmak
- Çocuk hızlı, paytak adımlarla parkın kapısına doğruldu.
-
[nesnesiz, -e, mecaz]
Bir yere yönelmek
- Nasıl, gündelik doğruldu mu?
- [nesnesiz, -e, mecaz] Yeniden güçlenmek, kalkınmak
- [nesnesiz, -e, mecaz] Para sağlanmak, kazanılmak