dolap
Dil: Arapça dūlāb
-
[isim, tiyatro, mecaz, mecaz]
Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
- Benim adım dertli dolap / Suyum akar yalap yalap
-
[isim, tiyatro, mecaz, mecaz]
su dolabı
- Bedestende iki dolap tutuyor.
-
[isim, tiyatro, mecaz, mecaz]
dönme dolap
- Kendisinden önce mahpushanede dönen dolapları kulak verip ciddiyetle dinlememişti.
- [isim, tiyatro, mecaz, mecaz] İstanbul bedesteninde dükkân
- [isim, tiyatro, mecaz, mecaz] Orta oyununda sahnede dükkân veya ev olarak kullanılan dekor
- [isim, tiyatro, mecaz, mecaz] düzen
- [isim, tiyatro, mecaz, mecaz] hile
- [isim, tiyatro, mecaz, mecaz] Yumuşaması ve parlaması amacıyla içinde talaş, kaolin, alçı vb. ile birlikte derinin döndürüldüğü, çapı 1, 2 veya 3 metre olabilen, silindir biçiminde ağaç fıçı
- [isim, tiyatro, mecaz, mecaz] Kenevirden ip bükmeye yarayan alet
- [isim, tiyatro, mecaz, mecaz] Sanayide kaba yüzeyleri pürüzsüzleştirmek, pas ve kireç tabakalarını, döküm çapaklarını vb.ni temizlemek için malzemeyi sert parçalarla beraber yuvarlayıp çarptırma işleminin yapıldığı silindir biçiminde alet