dondurmak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Donmasını sağlamak; buydurmak
- Gönlümü dondurdu kimsesizliğim / Yetişir bu yalnız sürüklendiğim
-
[-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
sabitlemek
- Nicedir yaşam işlevlerini sınırlamış, kapasitesinin altına inivermiş, madde değişimini dondurmuştu.
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Hareketsiz hâle getirmek
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] soğutmak
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Bir işin gerektirdiği sorumluluk ve yetkileri geçici bir süre için kullanmamak üzere durdurmak
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Beklemeye almak