doymak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, -e, mecaz]
İsteği kalmayıncaya kadar yemek, yeteri kadar yemiş olmak, açlığı kalmamak; doyunmak
- Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım.
-
[nesnesiz, -e, mecaz]
Bir gereksinimini yeteri kadar karşılamak
- Toprak suya doydu.
-
[nesnesiz, -e, mecaz]
Yeter bulmak, kanmak, tatmin olmak
- Dünyanın parasını kazandı, hâlâ doymadı.
- [nesnesiz, -e, mecaz] kanmak