düşük
Dil: Türkçe
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz]
Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru; düşüt, ceninisakıt, bağan, sakıt
- Düşük mide. Düşük omuz.
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz]
Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış
- Düşük faiz. Düşük fiyat.
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz]
Az olan
- Düşük cümle.
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz]
İktidardan düşmüş veya düşürülmüş
- Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli belki de daha düşük olacak.
- [isim, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz] Dil bilgisi kurallarına uymayan
- [isim, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz] Eski değer ve onurunu yitirmiş olan