duvar
Dil: Farsça dīvār
-
[isim, mecaz, mecaz, spor]
Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem; örek, cidar
- Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı.
-
[isim, mecaz, mecaz, spor]
Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel
- Karabaş, bostan duvarının gölgesinde öğle uykusuna serilir.
-
[isim, mecaz, mecaz, spor]
Sonuç alınamayan yer
- İki arkadaşın arasında aşılmaz bir duvar vardı.
- [isim, mecaz, mecaz, spor] engel
- [isim, mecaz, mecaz, spor] Voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma