düzen

Dil: Türkçe

• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum; nizam, sistem
  • Bilhassa toprak ve silah meselelerinin bir düzene konmasını, hem de tezelden istediler.
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanmış hâli; konsept
  • Evin en bozuk düzeninde bile hastalığa mahsus birtakım aletler vardır.
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Sıralanış biçimi; tertip, kombinasyon
  • Orta hâlli ailelerin kurduğu bu düzende herkesin bacası tüten, kapısı çalınan bir evi var.
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi; rejim
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar; komplo
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan; dolap, fırıldak, kapan (I), kapanca (I), komplo, üçkâğıt
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   akort
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Alet edevat takımı
• [isim, mecaz, mecaz, müzik, toplum bilimi, halk ağzında, halk ağzında]   Bez dokuma tezgâhı