eğilmek

Dil: Türkçe

• [nesnesiz, mecaz, -e, mecaz]   Bir yana doğru eğik duruma gelmek
  • Tenis oynarken yüz çeşit çeviklikler içinde eğilir, kalkar, sıçrar, koşar.
• [nesnesiz, mecaz, -e, mecaz]   İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek
  • Türk eğilmez.
• [nesnesiz, mecaz, -e, mecaz]   Başkasının baskısını veya egemenliğini benimsemek, kabul etmek
  • Bir yandan ayrıntılara eğilirken bir yandan da bunları alaylı bir süzgeçten geçirir.
• [nesnesiz, mecaz, -e, mecaz]   Bir işi önemseyip ele almak