erişmek
Dil: Türkçe
-
[-e, nesnesiz, nesnesiz]
Varılması zamana, emeğe bağlı olan veya uzakta bulunan bir amaca varmak, ulaşmak
- Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş.
-
[-e, nesnesiz, nesnesiz]
Bir yere ulaşmak, varmak
- Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye erişebilmektedir.
-
[-e, nesnesiz, nesnesiz]
Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak
- Yemişler bu yıl çabuk erişti.
-
[-e, nesnesiz, nesnesiz]
Zaman gelip çatmak
- Vakit erişti. Bahar erişti.