eritmek
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak
- Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör...
-
[-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Harcayıp tüketmek
- Bu durgun ve sıcak öğle saati hepsinde muayyen bir düşünce veya muayyen bir hisle muayyen bir gayeye doğru hareket etmek kabiliyetini eritmiş gibiydi.
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Çok üzmek
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] zayıflatmak
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Bir şeyi yok etmek