erken
Dil: Türkçe
-
[zarf]
Vaktinden önce, alışılan zamandan önce; er (II), geç karşıtı
- Sakın geç kalma, erken gel.
-
[zarf]
Sabahın ilk saatlerinde
- Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola.