eşelemek
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz]
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
- Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı.
-
[-i, mecaz]
Dağıtıp karıştırmak
- Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu.
-
[-i, mecaz]
Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak
- Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz.