eşik

Dil: Türkçe

• [isim, mecaz, coğrafya, müzik, ruh bilimi]   Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak; asitane
  • Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti.
• [isim, mecaz, coğrafya, müzik, ruh bilimi]   Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer
  • Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de bilmiyorlardı.
• [isim, mecaz, coğrafya, müzik, ruh bilimi]   Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını
  • Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.
• [isim, mecaz, coğrafya, müzik, ruh bilimi]   Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
• [isim, mecaz, coğrafya, müzik, ruh bilimi]   Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
• [isim, mecaz, coğrafya, müzik, ruh bilimi]   Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta