etek
Dil: Türkçe
-
[isim, argo]
Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi; eteklik
- Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı.
-
[isim, argo]
Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
- Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu.
-
[isim, argo]
Giysinin alt kenarı
- Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü.
-
[isim, argo]
Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
- Baca eteği. Boru eteği.
- [isim, argo] Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü
- [isim, argo] Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü
- [isim, argo] edep yeri