fakir
Dil: Arapça faḳīr
-
[sıfat, mecaz, isim, mecaz, isim, mecaz]
yoksul, zengin karşıtı
- En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir.
-
[sıfat, mecaz, isim, mecaz, isim, mecaz]
Olması gerekenden az
- Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem.
-
[sıfat, mecaz, isim, mecaz, isim, mecaz]
Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş
- Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler.
-
[sıfat, mecaz, isim, mecaz, isim, mecaz]
Zavallı, kimsesiz olan
- Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım.
- [sıfat, mecaz, isim, mecaz, isim, mecaz] Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san