garip
Dil: Arapça ġarīb
-
[sıfat, ünlem, mecaz]
Kimsesiz, zavallı olan
- Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip.
-
[sıfat, ünlem, mecaz]
Yabancı, gurbette yaşayan; elgin
- Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!
-
[sıfat, ünlem, mecaz]
acayip
- Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor.
- [sıfat, ünlem, mecaz] Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- [sıfat, ünlem, mecaz] Dokunaklı, hüzün veren