gelişigüzel
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf, zarf]
Herhangi bir; rastgele, lalettayin, alelıtlak
- Anayasayı rafa kaldırarak keyfî, gelişigüzel sınırlar çizmeye kalkışmak, bu yaygaraları koparanların başlıca özelliğidir.
-
[sıfat, zarf, zarf]
üstünkörü
- Eski dansları mektepte, yenilerini de bir iki arkadaşının evinde gelişigüzel öğrendiğini anlattı.
- [sıfat, zarf, zarf] Âdet yerini bulsun diye; alelusul