gençlik
Dil: Türkçe
-
[isim, mecaz]
Genç olma durumu; şebabet
- İlk gençliğinde at delisiydi.
-
[isim, mecaz]
İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi
- Hemen Yunus'un gençliğinde yavuklusu iken kaybettiği güzel kızı hatırladım.
-
[isim, mecaz]
Genç insanların bütünü
- O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbi'ne girmişiz.
-
[isim, mecaz]
Genç bir kimsenin tutumu
- Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum.