gevşemek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz, argo, ekonomi]
Sertlik ve gerginliği bozulmak
- Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti.
-
[nesnesiz, mecaz, argo, ekonomi]
çözülmek
- Boynuna dolanan kolları gevşedi.
-
[nesnesiz, mecaz, argo, ekonomi]
Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek
- Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor.
- [nesnesiz, mecaz, argo, ekonomi] Sevmek, hoşlanmak
- [nesnesiz, mecaz, argo, ekonomi] Para piyasasında değer yitirmek