gömmek
Dil: Türkçe
-
[-e, -i, -i, -i, -i, mecaz]
Yerin altına koyarak üstünü toprakla örtmek
- Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler.
-
[-e, -i, -i, -i, -i, mecaz]
Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek; defnetmek
- Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söyledi.
-
[-e, -i, -i, -i, -i, mecaz]
Bir cenazeyi kaldırmak
- Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm.
-
[-e, -i, -i, -i, -i, mecaz]
Birinin cenaze törenine katılmak
- Sen bu sağlam bünye ile daha pek çok kimseyi gömersin.
- [-e, -i, -i, -i, -i, mecaz] Bir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak
- [-e, -i, -i, -i, -i, mecaz] Birinden daha çok yaşamak