gömülmek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, -e, -e, mecaz, -e, mecaz]
Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak
- Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü.
-
[nesnesiz, -e, -e, mecaz, -e, mecaz]
Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek
- Abdi Bey'e kalsa koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak.
-
[nesnesiz, -e, -e, mecaz, -e, mecaz]
Yok olmak, kaybolmak, görünmez olmak
- Eğer meselede bir sır varsa o sır Nina ile denize gömülmüştü.
-
[nesnesiz, -e, -e, mecaz, -e, mecaz]
Bir şeyin derinliğine inmek
- Hepsi kendi hayatlarının matemine gömülmüş bir hâlde dalgın ve mahzun idiler.