görülmek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz]
Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
- Görülünce vurulması için irade bile var.
-
[nesnesiz]
Gereken iş yapılmış olmak
- İşimiz kolayca görüldü.
-
[nesnesiz]
Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak
- Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü.
-
[nesnesiz]
Kabul edilmek, sayılmak
- Basılı oyunlar sakıncalı görülünce yok ediliyordu.