gün
Dil: Türkçe
-
[isim]
güneş
- Bütün gün yanında kalırdım.
-
[isim]
Güneş ışığı
- Kız kardeşi üç yıl, bir gün olsun canı sıkılmadan yaşadı Tatvan'da.
-
[isim]
gündüz
- Aylıkları, günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu.
-
[isim]
Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre; ruz
- Ama şu son günlerde büyük bir ilerleme olmuştu kadında.
-
[isim]
İçinde bulunulan zaman
- Zavallı, gün görmedi.
-
[isim]
Zaman, sıra
- Bugün Fransızların günü imiş.
-
[isim]
Çağ, devir
- Yarın Ayşe Hanım'ın günü.
- [isim] İyi yaşanmış zaman
- [isim] Bayram niteliğinde özel gün
- [isim] Belirli günlerde ev hanımlarının konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı