günahsız
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf]
Günahı veya suçu olmayan; yazıksız, bigünah
- Bombalar patlar ve günahsız insanlar göz göre göre öldürülür veya sakatlanırken gazetelerdeki iri başlıklar ve haber bültenlerine öylesine alıştık ki kılımız bile kıpırdamıyor artık.
-
[sıfat, zarf]
Günahı veya suçu olmadan
- Silahçı Tahsin günahsız gitti fakat sonra, onu gönderenlerin ebedî günahları, tarihin ebedî sayfalarına geçti.