haberci
Dil: Türkçe
-
[isim, mecaz, tarih]
Haber getiren kimse; ulak
- Haberciler payitahta ulaştıklarında saray tuhaf bir karışıklık içindeydi.
-
[isim, mecaz, tarih]
Bir haberi usulünce hazırlayan ve yayın organlarında yayımlayan kimse
- Haberciler, düzeltmeciler, sekreterler, yazarlar... Bu kadar insan arasında ona da bir yer bulunamaz mıydı?..
-
[isim, mecaz, tarih]
Muhbir, ihbar eden kimse
- Kaçakçı kamyonları bazen, o da bir habercinin yardımı ile içeride yakalanmakta.
-
[isim, mecaz, tarih]
Bir durumun, bir olayın belirtisi
- Bu bulutlar yağmurun habercisi olsa gerek.
- [isim, mecaz, tarih] karakulak (II)