hâkim
Dil: Arapça ḥākim
-
[sıfat, isim, hukuk]
Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren
- Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti.
-
[sıfat, isim, hukuk]
Başta gelen, başta olan, baskın çıkan
- Şimdi devlete hâkim olanlar, sosyal ve askerî reformlardan en fazla rahatsızlık duyanlar ve başta yeniçerilerle, bunlara organik olarak bağlı bulunan kesimlerdi.
-
[sıfat, isim, hukuk]
Duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen (kimse)
- Bir kere sinirlerine bu kadar hâkim oyuncu görmedim.
-
[sıfat, isim, hukuk]
Yüksekten bir yeri bütün olarak gören
- Tavuk kümesleri, kuş kafesleri ve denize hâkim piknik yerleriyle tam bir doğa harikası.
-
[sıfat, isim, hukuk]
yargıç
- Bir hâkimin çok ciddi, bir satıcının çok mültefit, bir askerin çok otoriter olması meslekleri icabıdır.
-
[sıfat, isim, hukuk]
baskın
- Geçen yüzyıllarda hâkim düşünce tipi teolojik olduğu için, cemiyette de din adamları hâkim bulunuyordu.