hassas
Dil: Arapça ḥassās
-
[sıfat]
Duyum ve duyguları algılayan
- Halıda kaybolan ayak seslerini evvela Peregrini'nin hassas kulakları sezdi.
-
[sıfat]
duyarlı
- İri yarı bir adam olmakla beraber pek hassastı.
-
[sıfat]
Çabuk etkilenen
- Düşmanın en hassas ve mühim noktası orası idi.
-
[sıfat]
En küçük değerleri, incelikleri dahi algılayabilen; keskin
- Bu laboratuvarda hassas ölçümler yapılıyor.
-
[sıfat]
Yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan (alet)
- Hassas terazi.