havai
Dil: Arapça hevāʾī
-
[sıfat, isim, mecaz, mecaz]
Hava ile ilgili, havada bulunan
- Havai gözlük camlarının arkasından insana tatlı tatlı bakan iri kara gözleri vardı.
-
[sıfat, isim, mecaz, mecaz]
Açık mavi renk
- Ne yapıp yapmış bu havai konuşmayı bir röportaj şekline sokmak yolunu bulmuştu.
- [sıfat, isim, mecaz, mecaz] Bu renkte olan
- [sıfat, isim, mecaz, mecaz] Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan, dilediği gibi davranan; uçarı, yeleme
- [sıfat, isim, mecaz, mecaz] Değersiz, boş olan