hazır
Dil: Arapça ḥāżir
-
[sıfat, zarf, zarf]
Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan; anık (I), amade, müheyya
- Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş
- Yemek hazır, buyurun.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı
- Hazır elbise. Hazır ayakkabı.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Bir işi yapmak için gereken her şey tamamlanmış olarak
- İçindeki her şeyle birlikte dünyayı fethetmeye artık kendilerini hazır hissediyorlardı.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Fırsattan yararlanarak
- Hazır çıkmışken yağ ile pirinç alayım.