hazırlamak
Dil: Türkçe
-
[-i, nesnesiz, -e, -i, kimya]
Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek; anıklamak
- Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık.
-
[-i, nesnesiz, -e, -i, kimya]
Bir şeyi ortaya koymak, gerçekleştirmek; kotarmak
- Sözlük hazırlamak.
-
[-i, nesnesiz, -e, -i, kimya]
Önceden düzenlemek; kurmak
- Ayrıca kimi Karagözcüler kendi görüntülerini kendileri hazırlarlar.
-
[-i, nesnesiz, -e, -i, kimya]
Önlem almak, sağlamak
- Kış için kömürü hazırladık.
-
[-i, nesnesiz, -e, -i, kimya]
Sebep olmak, yol açmak
- İç bölünmeler felaketi hazırlar.
-
[-i, nesnesiz, -e, -i, kimya]
Birini herhangi bir şeyi yapabilecek veya bir şeyi yüklenebilecek duruma getirmek; alıştırmak
- Yine ömründe bir kez bile tiyatroya gitmemiş olan babamı ertesi hafta annem hazırladı.
- [-i, nesnesiz, -e, -i, kimya] Bir maddeyi elde etmek