hissetmek
Dil: Arapça ḥiss + Türkçe etmek
-
[-i, mecaz]
duymak
- Hançer saplanmış gibi keskin bir sızı hissetmişti kasıklarında.
-
[-i, mecaz]
Bir şeyden etkilenmek, duymak
- Bu yıkılışın ona geldiğini hep hissediyorduk.
-
[-i, mecaz]
Bir şeyi sezmek, farkına varmak, anlamak
- Ömürleri boyunca hep kendilerini başkalarından sorumlu hissetmiş ve ancak böyle ayakta kalabilmiş insanlardan biriydi.
- [-i, mecaz] Saymak, addetmek