hüdayinabit
Dil: Farsça ḫudā + Arapça -į + nābit
-
[sıfat, eskimiş, bitki bilimi, mecaz, mecaz]
Kendiliğinden yetişen (bitki)
- Millî ruh ne gökten zembille iner, ne hüdayinabit gibi yerden biter, ne de durup dururken oluşur; olaylarla yoğrulup gün ışığına çıkar.
-
[sıfat, eskimiş, bitki bilimi, mecaz, mecaz]
Başıboş büyümüş (kimse)
- Bunlardan biri yahut hepsi, böyle hüdayinabit artistleri birdenbire coşturur.
- [sıfat, eskimiş, bitki bilimi, mecaz, mecaz] Eğitim görmemiş, kendi kendini yetiştirmiş olan (kimse)
- [sıfat, eskimiş, bitki bilimi, mecaz, mecaz] Yaradılıştan gelen, kendiliğinden olan, hiçbir yerden destek almayan