içmek
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, nesnesiz]
Bir sıvıyı ağza alıp yutmak
- Bir oluktan buz gibi bir su içtik.
-
[-i, mecaz, nesnesiz]
Sigara, nargile vb.nin dumanını içe çekmek
- Evinden, pek seyrek zamanlarda içtiği nargilesini istedi.
-
[-i, mecaz, nesnesiz]
Bir şey, bir sıvıyı içine çekmek, emmek
- Toprak suyu içer.
-
[-i, mecaz, nesnesiz]
İçki kullanmak
- O akşam saat ikiye kadar içtiler.