ıkınmak

Dil: Türkçe

• [nesnesiz]   Herhangi bir nedenle soluğunu içinde tutarak kendini zorlamak
  • Bunlar yekdiğerlerine tutunarak birer gölge gibi duvara siftine, inleye, ıkına orada duran arabalara tırmanmaya başladılar.
• [nesnesiz]   Peklikte veya doğum sırasında kasları zorlayarak soluğunu tutmak
  • Kıtmir ötede toprağı eşeleyip duruyordu, eşti eşti ve çukuru ortalayıp ıkındı bir süre.
• [nesnesiz]   Büyük abdestini yapmak için kaslarını zorlamak