inanmak
Dil: Türkçe
-
[-e]
Bir şeyi doğru olarak benimsemek
- Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez.
-
[-e]
Birini doğru sözlü olarak bilmek, güvenmek
- Ben size inanırım.
-
[-e]
Bir şeyin varlığını, doğruluğunu kabul etmek
- Bu başın bir kadına değil, bir hamala ait olduğuna inanmak zor değildi.
-
[-e]
Sevecek, güvenecek ve bağlanacak en yüksek varlık olarak bilmek, iman etmek
- Tanrı'ya inanmak.
-
[-e]
Kanarak aldanmak
- Her reklama inanmayın.
- [-e] İman etmek