ışık tutmak
Dil: Türkçe
-
[mecaz]
bir yeri ışıkla aydınlatmak
- Biraz evvel bize ışık tutan sakallı adam bu hareketime dikkat etmişti.
-
[mecaz]
düşüncesiyle kılavuzluk etmek, konuyu aydınlatıcı düşünceler söylemek, tutacağı yolu göstermek
- Gökalp, bu odada her gün yeni bir konuya ışık tutardı.