işlemek

Dil: Türkçe

• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
  • Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar şüphesiz sanatının âşığıydı.
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   İnce ve süslü şeyler yapmak; nakışlamak
  • O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti.
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   İçine girmek, etkilemek; nüfuz etmek
  • Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   nakşetmek
  • Rabia Hanım para sıkıntısı çekecek mi? -Dükkân işliyor. Belki çekmez.
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
  • Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti.
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Durağan durumdan hareketli duruma geçmek; çalışmak
  • Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi.
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
  • Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi.
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek
  • Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum.
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Bir yerden girip çıkmak
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Çıban, olgunlaşma yolunda olmak
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Yara, kapanmamak
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Gidip gelmek
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak
• [-i, nesnesiz, -e, -e, nesnesiz, -den, nesnesiz, nesnesiz, nesnesiz]   Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek