itmek
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, fizik]
Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
- Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar.
-
[-i, mecaz, fizik]
Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
- Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi.
-
[-i, mecaz, fizik]
Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
- Suya itmek. Havuza itmek.
-
[-i, mecaz, fizik]
Birini bir şeye sürüklemek, sevk etmek
- Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı.
-
[-i, mecaz, fizik]
Kendinden uzaklaştırmak
- Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.
- [-i, mecaz, fizik] Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı