ızgara
Dil: Rumca
-
[isim, sıfat, spor]
Metal çubukların, ağaç dallarının aralıklı sıralanmasıyla yapılan parmaklık veya kafes biçiminde araç
- Izgaranın sokağa verilen bacasından, kızardıkça yağları eriyen köftelerin kokusu vuruyordu dışarıya.
-
[isim, sıfat, spor]
Pisliklerin su yollarını tıkamasını önlemek veya havalandırmak amacıyla su yollarının havalandırma çıkışları üzerine konulan kafesli veya parmaklıklı demir
- Gün batmadan çok evvel işlerini bitirdikleri için bu saatte meze ve ızgaralardan başka bir şey kalmaz.
-
[isim, sıfat, spor]
Et, balık, köfte vb. yiyecekleri pişirmekte kullanılan araç; gril
- Ötekisinde altından hâlâ ızgaraları sallanan bir futbol ayakkabı eskisi vardı.
- [isim, sıfat, spor] Bu araç üstünde pişmiş
- [isim, sıfat, spor] Futbol ayakkabısının altında bulunan iri başlı kabara