kalakalmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz]
Bir şey veya durum karşısında şaşırmak
- Baktılar ve ani bir komutla dondurulmuşçasına öylece kalakaldılar.
-
[nesnesiz]
Güç durumda kalmak
- Arka tekerler alıp başını geçti gitti. Kırk yolcu yolun ortasında kalakaldık.