kalem
Dil: Arapça ḳalem
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç
- Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir.
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer
- Kalemindeki odacıya aylığını kırdırırmış.
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç
- Taşçı kalemi.
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
Bir listede, bir hesapta sıra ile yazılmış maddelerden her biri
- Oymacı kalemi.
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
Bazı deyimlerde yazı
- Beş kalem ilaç.
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
yazar
- Üç kalem yiyecek.
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
Aşı yapmak için bir ağaçtan kesilen ince çubuk
- Kaleme almak.
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
Kaşlara ve gözlere makyaj yapmak, dudak kenarlarını çizmek için kullanılan boyama aracı
- Peyami Safa, edebiyatımızın usta kalemlerindendir.
-
[isim, mecaz, mecaz, sıfat]
Kalem biçiminde olan
- Bizde ise pek iyi bilirim, üç kalem pirzola isteyeni kasap tersler.