kalıntı
Dil: Türkçe
-
[isim, mecaz]
Artıp kalan şey; bakiye
- Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne.
-
[isim, mecaz]
Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı; harabe
- Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir.
- [isim, mecaz] İz, işaret; tortu
- [isim, mecaz] Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey