kalıp
Dil: Arapça ḳālib
-
[isim, sıfat, mecaz, mecaz, mecaz]
Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç
- İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir.
-
[isim, sıfat, mecaz, mecaz, mecaz]
patron (II)
- Bir kalıp peynir.
-
[isim, sıfat, mecaz, mecaz, mecaz]
Genellikle küp biçiminde yapılan
- İki kalıp sabun.
-
[isim, sıfat, mecaz, mecaz, mecaz]
Gösterişli görünüş
- Kalıbına bakarsan aslan gibi.
-
[isim, sıfat, mecaz, mecaz, mecaz]
Zaman içinde değişiklik göstermeyen, her zaman için aynı olan, belirli davranış biçimleri bütünü
- Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu.
- [isim, sıfat, mecaz, mecaz, mecaz] Yenilikten uzak, gelişmeye kapalı olan